Likya Yolu Yürüyüşü

Bu yazımızda Likya Yolu ve Likya yolu yürüyüşü nden bahsedeceğiz. Geçen sene nisan ayında saat gece 2 gibi arkadaşım aradı, ilk söylediği cümle Muğla uçak biletleri çok ucuza inmiş Likya Yolu macerasına çıkalım mı? Bende hemen girdim ve bir hafta sonraki biletlerin 40 liraya kadar düştüğünü gördüm. Düşünmeden bileti aldım. Henüz Likya Yolu hakkında bir bilgim bile yoktu üstelik. Birkaç fotoğrafını inceleyip bu yolu yürümem lazım dedim.

Likya Yolu Hakkında Bilgi

Öncelikle likya yolu hakkında önemli detayları kısaca anlatıp sonrasında yaşadığım macerayı anlatmak istiyorum. Öncelikle Likya yolu Muğla’dan Antalya’ya uzanan toplamında 535 km ye ulaşan bir yoldur. Dünya’nın yürünmesi gereken ilk 10 doğa yürüyüşü parkurlarından biri olduğunu da gururla söyleyebilirim. Bütün yol zorlu bir mücadeleyle 21 günde bitirebilir ama genelde gün sayısı uzamaktadır. Ayrıca parçalara ayrılarak da yürünebilir.
Likya yolu zorlu bir doğa yürüyüşü olduğu için çok sıcak havalarda gidilmemesi oldukça önemlidir. Aksi taktirde sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Özellik yaz aylarından önceki nisan ve sonraki son bahar hatta kışa yaklaşan aylarda yürünmesi tavsiye edilir.

Likya Yolunda Bir Hafta

Biz iki kişilik bir ekip olarak yürümeye Muğla’dan başladık. İlk gün yaptığımız en önemli hata ise çok fazla yiyecek almamız olmuştu. Bu yol üzerinde çantanızdaki kilogram her km’de size daha ağır geldiği için bir yerden sonra oldukça zorlanıyorsunuz. Bu yüzden ilk gece ağır konserveleri bitirdik. Yol üzerinde köylülerden ve köy bakkallarından alışveriş yapacak imkan var fakat yine de yol planı yaparken yiyeceğinizi dikkatli ayarlamalısınız.
İlk gün gerçekten çok etkileyici ve zorlayıcıydı. Yürüyüşe Ölüdeniz’den başlamıştık ve bütün yol boyunca farklı Ölüdeniz manzaralarına şahit olduk. Eski merdivenlerden yürüyüp kapı ve eşiklerden geçerek günün sonunda zorda olsa Kelebekler Vadisi üzerinde çadırımızı kurup ateşimizi yakmıştık. Akşam vakti yemeklerimizi yiyip, çaylarımızı içtik. Bütün gün gerçekten harika bir doğa içerisinde yürümüş olsak da sohbet edecek halimiz kalmamıştı.

Likya Yolu Haritası – Likya Yolu Rotası

Ertesi gün farklı bir rota üzerinde Kabak Koyu’na yürümeye karar verdik. Sol tarafımızda orman sağ tarafımızda deniz dün ki yorgunluğumuzu unutarak koştuk desem yeridir. Manzara ve doğa o kadar ilham verici ve dinlendirici ki yorgunluğunuzu akşam olmadan hissetmiyorsunuz. Tabii yol üzerinde farklı ülkelerden birçok insanla tanışma şansı ve sohbette yorgunluğunu alıyor.
Üçüncü günün sonunda yaptığımız bir diğer hatanın farkına vardık, ayağımız 3 yerden su toplamıştı. Biz sorun olmayacağını düşünerek rahat bir şekilde eskitebileceğimiz sıradan autdoor ayakkabı almıştık. Fakat bu yol için daha kaliteli ayakkabıları öneririm. Ayrıca bilekli ayakkabılar çok terletir gibi gözükse de bilek burkmasını aza indirmesinden dolayı almanızı tavsiye ederim. Şayet bu yolda en son isteyeceğiniz şey ayağınız sakatlanması. Yine de bütün bu zorluklara çok keyif alıyorduk. Alıncaya doğru uzun bir tırmanışı gerçekleştirirken iki tane abiyle karşılaştık. Bizden daha tecrübeli olan abiler sayesinde yolculuğumuz daha keyifli ve güzel geçmeye başladı. O gün beraber kamp kurduk ve ertesi iki günde beraber yürümeye karar verdik. Şehirde otururken sohbet edemeyeceğimiz kadar güzel bir sohbeti ateş başında yakaladığım için hala memnunum.

Likya Yolu Tecrübesi

Gerçekten çok sıkı dostluklar kurarak ara verdiğim Likya Yolunun bana kattığı değeri tamamıyla anlatamam. Fakat kısaca hayat hakkındaki düşüncelerimi olumlu yönde değiştirerek bana hayatta kalmayı ve zorluklara karşı mücadele etmeyi öğrettiğini çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. Ayrıca güzel dostlukları da büyük bir artısı, şu an Antalya’nın bir dağında çoban arkadaşım var mesela, kalaycı Mehmet. Tekrar karşılaşıp sohbet etmeyi iple çekiyorum.