Bir Ağaç Hikayesi
Merhaba arkadaşlar bu yazımda size başımdan geçenleri ve dikeceğim tohumları anlatacağım. Umarım yazım hoşunuza gider. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
Yapılan Hata
Öncelikle şöyle bir giriş yapalım. Serkan ve ben diğer 2 arkadaşımız ile bizim köy evine kalmaya gitmiştik. Gittiğimiz zamanlar kış ayları soğuk zamanlar. Gider gitmez hemen kuzine (yatay soba) yaktık. Dedem ve babaannem yaşlı oldukları için hazırda bulunan odunları çok ellemek istemedik, çok fazla da görünürde kesilmiş odun yoktu zaten. Yaşlılar gidip getiremezler diyerekten ormana kuru odun aramaya gittik birkaç sefer. Bunlardan birinde hepimiz gittik bulduğumuz kuru odunları kurumuş ağaçları kesecektik. Elimizde balta ve testere. Gövdesi kuru bir ağaç gördük, tepesine baktığımızda kuru görünüyordu. Yaklaşık bacağım kalınlığında 3 metre kadar bir ağaç, kuru diye bunu kestik ama yere düştüğünde ağacın üst kısmının yeşil olduğunu gördük. Bunu nasıl anlayamadık diye soracak olursanız yanındaki ağacın kuru dalları ile örtülmüş olduğu için yeşillikleri bu ağaca ait olduğunu anlayamadık. Malesef ki Veysel ile kesmiş bulunduk. Yaş ağacı kesince bizde baya üzüntüye sebep oldu. Kim bilir kaç yaşında ağacı kestik. O zamandan beri ağaç dikme hevesi var içimizde. Para toplayıp ağaç fidanı alalım bunları dikelim gibi düşüncemiz olmuştu. Tema vakfıyla iletişime geçtiğimizde fidan başı 10 tl ücret söylenmişti.
Dikmeye Karar Vermek
Dikilebilir çok değil fakat neden 10 tl ye daha çok tohum alıp veya başka yerden daha çok fidan alıp daha çok ağaç dikmeyelim düşüncesi oluştu. Çünkü 10 tl ye çok çok çok fazla tohum alınabilir. Başka yerden fidan almak isterseniz de araştırmanıza ve kişiyle muhabbetinize göre 2-3 fidan alabiliriz. Neyse bu durumdan sonra konu aklımızdan çıkmış. T.C Orman ve Su İşleri Bakanlığı bir zarf göndermiş “Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye” yazıyor zarfın üstünde. Ve şehrime ait Eskişehir’de yapılan yeşillendirmeler hakkında 3 4 sayfalık 2 kağıt bulunuyor. Bende neden böyle bir şey yaptılar acaba neden bu kadar kağıt israf ettiler diye düşünüyordum. Zarfı açtım baktım daha sonra içindeki kağıtları çöpe atmıştım. Açılan zarf masamın üstünde kalmıştı. zarfın üstünde bugün yani iki gün sonra bir yazı dikkatimi çekti “Zarfın içindeki tohumları ekmeyi unutmayınız…” Haydaa aradan iki gün geçti ve ben bunu yeni fark ediyorum.
Mutlu Son
Neyse zarfın içinden ufak bir paket çıktı ve paketin içinden 3 tanecik tohum çıktı. Yine düşünmedim değil koca paketin içine 3 tanecik tohum mu koydunuz? ahahah keşke daha çok olsaymış. Neyse hemen Serkan’a yazdım. Sonradan aklıma şey geldi. Serkan Nur ve benim için 3 tane tohum fotoğraf atıp tohum seçmelerini söyledim. 3 tohumu yeşillendireceğim bakalım. Seçtiler bugün suya koydum, suyun içinde bir gün bekledikten sonra yarın bir saksıya ekeceğim ve kuruduğu zaman sulayıp yeşillenmesini bekleyeceğim. Evinize böyle bir zarf geldiyse lütfen içindeki tohuma dikkat edin, tohumu ekmeyi unutmayın. Ha bir hatırlatma daha lütfen yaş ağaçları kesmeyelim. Biz farketmeyip kesmiş olsak da bu bizi baya üzdü.
İlk yorum yapan olun